Son Dakika
Sektörümüz açısından baktığımızda Türkiye’de birçok sektör gibi yeni yeni yapı taşları oturmaya başlayan bir sektör. Bu gelişmeyle beraber dünyada ve Türkiye’de kurulan firmaların çoğu firmalar gibi tek kişi veya ortaklar tarafından kurulan aile şirketleri ve kurulum aşamasından sonra gelişim yani kurumsallaşma süreçlerinden bahsetmekte fayda var. Bu konu sektörümüz açısından oldukça önemli bir noktada. Buna bağlı olarak firmaların büyümesi sektörün gelişimi önemli ölçüde etkilemekte. Sektörümüz açısından asıl sorun kurumsallaşamamak ve yani eğitim eksikliğinin veya kontrol etme mekanizmasının tamamıyla patronda toplanması. Nasıl hizmet verdiğimiz işletmelere hijyen konusunda profesyonellerin yapması kar ve iş kalitesi getirdiğini anlatıyorsak, hizmet firmalarımız da kendi uygulamalarında bu profesyonelliği sağlaması büyük önem kazanır.
Geleceğimiz açısından kendimizi sektör olarak görebilmek, yani taşeronluk algısını kamuoyunda üzerimizden atabilmek için işletmelerimizde profesyonel yönetim modellerini oluşturduğumuz taktirde sektörün asıl hedeflediği kar ve hijyen kavramlarına yönelik çalışmalar ortaya konulacak. Bu da sektörü ortak hareket etmeye yönlendirecek. Böylece kaliteli iş eğitimli eleman sektör açısından karlılık ve henüz hizmet firmalarının Türkiye’de giremediği %60-70’lik iş yapamadığımız alanlarda iş yapma olanağı sağlayacak. Aksini yaptığımız taktirde ki, sektör olarak sıkça karşılaştığımız sorunların başında haksız rekabet, eleman sıkıntısı, kalitesiz iş ve sektör açısından ortak hedef doğrultusunda hareket etmek yerine karlılık ve kaliteli iş yerine işletmelerin kendi bildikleri doğrultusunda hareket etme veya hizmet verdikleri işletmeye taşeron gibi çalışmaktan öteye gitmemektedir.
Firmaların genel yapısına baktığımızda işletmelerimizin dikkat etmesi gereken konular arasında dünyada ve Türkiye’de kurulan firmalar çoğu tek kişi tarafından veya ortak kurulan firmalardır. Bu şirketler kurucuları ile birlikte ellerinde bulunan bu büyüme belli bir olgunluğa eriştiğinde sorunlar da büyür. Büyüme arttıkça ortaya çıkan sorunlara çözüm bulmaları rakiplerine karşı üstünlük sağlamak için gerekli stratejileri ve politikaları belirlemeleri zorlaşır. Bu aşamada kurumsallaşma kavramı önem kazanır. Kurumsallaşma, kurumların tüm süreç ve işlemlerini tanımlayan, disipline eden ve sistem haline getiren bir süreçtir.
Kurumsallaşma bir değişim sürecidir. Bu sebeple öncelikle kurumların içerisinde barındırdığı organizasyon yapısı değerlendirilmeli, işletmenin ana faaliyetleri ve hedefleri gözden geçirilmelidir. Kurumun misyonuna uygun örgüt yapısı oluşturulmalı, iş ve görev tanımları yapılmalı ve yazılı kurallar haline dönüştürülmelidir.
Üzerinde durulması gereken konulardan biride kurumsallaşma için kurumun sistemli bir şekilde çalışır hale gelmesinin yeterli olmamasıdır. Eş zamanlı olarak aile ilişkilerinin de kurumsallaşması gerekir. Aile ilişkilerinin belli bir ölçüye uyarlanması ancak aile anayasası ile mümkündür. Büyümekte olan firmaların yoğunlaştığı diğer bir konu da markalaşmadır. Kurumsallaşma ve markalaşma birbiri ile ilintili konulardır. Kar edebilmek için markalaşmak, markalaşmanın lâyıkıyla yapılması için de kurumsallaşmak gerekir.
Çoğunlukla markalaşmak reklam vermek olarak algılansa da markalaşmak bir kültürdür. Markalaşmak bir farklılaşma noktasında ayrılmak ve fayda sunmaktır.
Markayı yaratan kalite, pazarlama, müşteri ilişkileri, yönetim vb. stratejilerin bütünüdür. Bu stratejilerin bütünü ile markayı yaratırken önemli olan kısa sürede yaratmak değil, tüketicinin aklında yer edinerek kalıcı olabilmesini sağlamaktır. Bunlar sağlanmadığı takdirde, İşletmenin istenilen değeri bulması ve buna bağlı olarak sunduğu hizmeti veya markanın kendi pazarında ve uluslararası pazarlarda hak etiği değeri bulması bilinirliğinin artması pekte kolay gözükmüyor.
Türkiye pazarına göz atığımızda özelikle son dönemde yerli ürünlere, yerli hizmet almaya ve bir çok alanda kendi markalarımızın olmasına gayret göstermemiz sevindirici ama Global pazarda yer ve mesafenin kısaldığı bir uluslararası alanda ve kendi pazarında işletmenin kurumsal kimliği yani marka değeri önem arz ediyor. Çoğu sektörlerde suyun başında finansal gücü, alt yapısı daha gülcü firmaların olması ortadaki rekabetin önemini işletmenin kurumsal kimliğine ne denli önem vermesi gerektiğini görme ye yeter. Üreten yerine üretilen konumuna geçmemiz şimdiye kadar kendi pazarımızda ve uluslar arası pazarlarda var olamamamız kendi markalarımızın olamamasının en büyük nedenlerinden biridir.
Tabi ne kadar uzaklara gidersek de yine kendi içyapımıza dönüp bakmaya geliyor. Yine Kurumsallaşma yani değişim sürecini yakalamamız için beni bilen biliyor mantığının artık olmadığı uluslararası pazarda işletme olarak; uluslararası rekabet kavramından ekonomilerin değil endüstrilerin algılanması gerekir. Devlet kurumlarının da üzerine düşen kendi içyapısına yol gösterici olarak endüstrileşmede üzerinde düşeni yapması önemli işletmelerin taşeron konumundan üreten konumuna getirmesinin önemini vurgulayarak işletme olarak kurumsallaşma, değişim sürecinde başta yönetim kalite, pazarlama, müşteri ilişkileri, kavramlarımızı sürekli göz önünde bulundurmamızda fayda var.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
29 Ocak 2025 KÖŞE YAZILARI
29 Ocak 2025 KÖŞE YAZILARI
29 Ocak 2025 KÖŞE YAZILARI
29 Ocak 2025 KÖŞE YAZILARI