Son Dakika


Küresel ekonomi, 2025’in ilk yarısındaki ticari çalkantıları göğüslemeyi başardı; ancak önümüzdeki çeyreklerde bu dalgalanmaların uzun vadeli etkilerinin yayılması bekleniyor. Coface Risk Review – Ekim 2025 raporu, küresel dinamikleri analiz ediyor; özellikle artan sosyal ve politik riskler ile Körfez ülkelerinin karşı karşıya olduğu stratejik zorluklara odaklanıyor.
Bu çerçevede Coface, ülke risk değerlendirmelerinde 5 değişiklik (bunlardan 4’ü iyileştirme) ve sektörel değerlendirmelerde 16 değişiklik (bunlardan 9’u iyileştirme) yaptı.
Öne Çıkan Trendler:
Yeni gümrük tarifeleri küresel ekonomide dalgalanma yaratsa da sistem dengede kalıyor.
Ticaret anlaşmalarının ve ABD’de gümrük tarifelerindeki kademeli artışın damga vurduğu bir yaz döneminin ardından, küresel ekonomi şaşırtıcı bir direnç sergiliyor. ABD’de ortalama gümrük tarifesi oranı, “Liberation Day” sonrasında zirveye çıktığı %36 seviyesinden gerileyerek bugün yaklaşık %18 düzeyinde seyrediyor; bu oran, Biden yönetimi döneminde görülen %2,5’in oldukça üzerinde. Şirketler bu değişiklikleri öngörerek stratejilerini yeniden şekillendirmeyi ve şokları absorbe etmeyi başardı. Aynı zamanda, yapay zekâ alanındaki güçlü yatırımlar da ABD ekonomisine destek sağladı. Bununla birlikte, ekonomik aktivite, istihdam ve enflasyona ilişkin ilk olumsuz sinyaller görünmeye başladı. Bu gelişmeler, gümrük önlemlerinin olumsuz etkilerinin kademeli olarak makroekonomiye yansımaya başladığını gösteriyor.
Coface, küresel büyümenin 2025’te %2,6 olacağını – hafif yukarı yönlü revize edilerek – 2026’da ise %2,4 seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyor. ABD ekonomisi, güçlü iç talep sayesinde şimdilik beklentilerin üzerinde bir performans sergilerken, Çin’in yavaşlamayı sürdürmesi ve Euro Bölgesi büyümesinin, Almanya’da beklenen sınırlı toparlanmaya rağmen, zayıf kalması bekleniyor. Küresel yavaşlama ve enerji ile gıda fiyatlarındaki düşüş ortamında enflasyonist baskılar düşük seyretmeye devam ediyor. Ancak ABD enflasyonunun seyri konusunda belirsizlikler sürüyor; 2025 sonu ile 2026 başı arasında %4 civarında olması öngörülüyor. Merkez bankaları cephesinde, ABD Merkez Bankası (Fed) Eylül ayında faiz indirim döngüsüne yeniden başladı.
Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB), ekonomik aktivitede keskin bir bozulma yaşanmadığı sürece, %2 mevduat faiziyle faiz indirim döngüsünü tamamlamış görünüyor.
Bölgesel düzeyde bakıldığında, Hindistan yılın ilk yarısında %7,6’lık etkileyici bir büyüme kaydetti. Polonya güçlü ivmesini %3,4 büyüme oranıyla sürdürürken, Afrika ekonomilerinin görünümü de iyileşme eğiliminde 2025 için %4,1’lik büyüme öngörülüyor. Bununla birlikte, jeopolitik gerilimlerin tırmanma riski ve bazı ülkelerde uygulanan mali sıkılaşma politikalarının etkileri, küresel ekonomik görünüm üzerinde belirsizlik yaratmaya devam ediyor.
İflaslarda artış: Avrupa ve Asya ön saflarda
2025 yılında şirket iflaslarındaki artış eğilimi devam ediyor. Gelişmiş ekonomiler genelinde iflas endeksi, 2024’e kıyasla %4 artış gösterirken, artış özellikle Avrupa’da (%11) ve Asya-Pasifik bölgesinde (%12) belirgin şekilde öne çıkıyor. Kuzey Amerika ise bu dönemde görece istikrarlı bir seyir izliyor. Faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması 2026’da bir miktar rahatlama sağlayabilir; ancak mevcut tablo, yüksek maliyetler ve belirsiz talep koşullarıyla mücadele eden işletmelerin kırılganlığını açıkça ortaya koyuyor.
Siyasi ve sosyal riskler: istikrarsızlık artık yeni norm haline geldi

Coface Sosyal ve Politik Risk Endeksi, %41,1 ile tarihi bir zirveye ulaştı. Bu oran, pandemi dönemindeki en yüksek seviyeyi de aşarak, politik riski küresel ekonominin temel yapısal unsurlarından biri haline getirdi. Büyük ölçekli çatışmalar devam ederken, ülke içi gerilimler de artıyor — özellikle Afrika’da (Burkina Faso, Nijer vb.), Pakistan ve Lübnan’da durum giderek karmaşıklaşıyor. ABD, kurumsal kırılganlıkların derinleşmesi ve popülizmin yükselişi nedeniyle riskin en hızlı arttığı ülke konumuna geldi. Avrupa’da ise Fransa, benzeri görülmemiş bir siyasi krizle karşı karşıya. Bu tablo, şirketleri daha dikkatli olmaya ve stratejilerini sürekli olarak yeni risk ortamına uyarlamaya zorluyor.
Petrol: Körfez, gücünü yeniden tanımlıyor
Körfez İş birliği Konseyi (GCC), hızlanan ekonomik çeşitlenme süreci sayesinde dünyanın en dinamik bölgelerinden biri olmaya devam ediyor. 2024 sonu itibarıyla petrol dışı sektörlerin GSYH içindeki payının yaklaşık %70’e ulaşması bekleniyor. Bölge ekonomisinin, yerel talep ve kamu inisiyatifleri (özellikle Suudi Arabistan’ın Vision 2030 programı gibi) tarafından desteklenerek, 2025’te %3,8, 2026’da ise %4 büyümesi öngörülüyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, 2024 yılında sırasıyla 46 ve 32 milyar ABD dolarıyla rekor düzeyde doğrudan yabancı yatırım (FDI) çekti ve küresel değer zincirlerine entegrasyonlarını güçlendirdi. Bununla birlikte, hidrokarbonlara devam eden bağımlılık ve petrol fiyatlarında süregelen düşüş, bölge bütçelerini zayıflatabilir ve bazı büyük projelerin tamamlanmasını erteleyebilir.
BENZER HABERLER