Son Dakika


Sermaye piyasalarında yatırımcı profili, ürün çeşitliliği ve finansal hizmet sağlayıcıların yapısı son yıllarda köklü bir dönüşümden geçiyor. Fintech, açık finans ve dijital varlık ekosistemindeki genişleme ile birlikte yatırımcıların beklentileri, erişilen ürün türleri ve finansal işlem davranışları hızla değişti. Bu dönüşüm, düzenleyici kurumların yapısal kapasitesinin güncellenmesini zorunlu hâle getirdi.
19 Kasım 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan SPK’nın yeni teşkilat yapılanması, finansal piyasalarda bu yeni dönemin ilk somut adımı niteliğinde değerlendiriliyor. Yeni yapılanma kapsamında daire başkanlıklarının sayısının artırılması, hizmet birimlerinin yeniden sınıflandırılması ve Finansal Teknolojiler Daire Başkanlığı’nın oluşturulması, geleneksel finans dünyasının ardından dijital finans ve kripto varlık tabanlı iş modellerinin de düzenleyici çerçevenin merkezine yerleştirildiğini gösteriyor.
Global Bilişim Derneği (BİDER) Başkanı Şenol Vatansever düzenlemeyi şu ifadelerle değerlendirdi:
“Bu yapılanma yalnızca SPK’nın iç organizasyonuna ilişkin teknik bir güncelleme değil. Türkiye’nin finansal gelecek perspektifine yönelik güçlü bir pozisyon alma hamlesidir. Dijital finans, tokenizasyon ve dağıtık defter teknolojileri finansal sisteme entegre olurken, regülasyonun bu dönüşümü yönetebilecek bir kapasiteye kavuşması kritik önem taşıyor.”
Vatansever’e göre finans ekosistemindeki dönüşümün odağı belirgin:
Yeni yapılanma özellikle kripto varlıkların düzenlenmesi açısından kritik görülüyor.
Vatansever değerlendirmesinde şu noktaya dikkat çekti:
“Kripto varlık ekosistemi finansal sistemin dışında değil, artık içindedir. Tokenizasyon; finansman, varlık devri, menkul kıymetleştirme ve fonlama süreçlerinde giderek daha yaygın bir yöntem hâline geliyor ve bu eğilim devam edecek gibi görünüyor. SPK’nın yeni yapılanması, bu dönüşümün regüle edilmesi için gerekli yapısal temeli atıyor.”
Yeni örgütsel yapının kripto regülasyonuna etkisinin öne çıkan başlıkları şöyle sıralanıyor:
Yeni yapılanmanın kısa vadede belirsizliklerin azaltılması ve çerçevelerin netleşmesi ile sonuçlanması bekleniyor. Uyum, teknoloji ve veri süreçlerini erken yapılandıran şirketlerin rekabet avantajı elde edeceği; risk, uyum ve finansal teknoloji alanlarında yeni yetenek ihtiyaçlarının doğacağı öngörülüyor.
Uzun vadede ise üç ana dönüşüm bekleniyor:
Vatansever bu fırsatları şöyle özetledi:
“Tokenizasyon yabancı sermayenin Türkiye’deki reel ve finansal varlıklara daha kolay erişmesini sağlayabilir. Fintech ve Web3 girişimleri için belirsizliğin azalması rekabet avantajı oluşturabilir. Dijital varlık tabanlı finansal ürünler finansal kapsayıcılığı artırabilir. Reel sektör için yeni finansman modelleri mümkün hâle gelebilir. Doğru konumlanma ile Türkiye bölgesel bir Web3 ve dijital finans merkezi hâline gelebilir.”
“Türkiye’nin finansal rekabeti önümüzdeki dönemde bankacılık eksenli değil; sermaye piyasaları, dijital finans ve teknoloji tabanlı ürünler ekseninde şekillenecek. Bugün atılan bu adım yalnızca bugünü değil, önümüzdeki 10 yılı belirleyecek.”
BENZER HABERLER