logo

İŞLETMELER NEDEN PERSONEL SIKINTISI ÇEKİYOR

Sabri Ergenecoşar

Sabri Ergenecoşar
sabri@ekonomiajandasi.com
İŞLETMELER NEDEN PERSONEL SIKINTISI ÇEKİYOR
Paylaş

Üniversitelerden her sene binlerce yeni mezun iş arama koşturmasının içinde kendini buluyor. Z kuşağı olarak standart tek tip yaptığımız bu yeni mezun gençlerin TUİK rakamlarına yansıyan sonuçlarına göre %30’una yakın bir kısmı iş bulamıyor.

Peki diğer%70’e yakın kısmı girdikleri işyerlerinden memnun mu? Ortalama olarak ne kadar çalışıyorlar. TUİK verilerine bir sonraki yıl giremedikleri için bizler tam olarak bunları bilemiyoruz.

Z kuşağının sıkıntıya gelemediği, kendilerini daha özgür hissettikleri yapılarda çalışmak istedikleri hepimizin malumu, ekonomik kriz ile birlikte aldıkları asgari ücretin bir tık üstü onlara yetmiyor.

Yeni mezun gençlerin Üniversiteye girdiklerindeki hayallerden bir tanesi finansal özgürlük ve kendi evlerine çıkmak iken şu an ki durumda ailelerinin yanlarından ayrılmayı bırak bunun düşüncesi bile onları korkutuyor. Kiraların asgari ücretin üstünde olduğu kentlerde bir yeni mezun çalışanın dişini sıkarak daha iyi iş teklifi gelene kadar işi öğrenirim, kendimi geliştiririm düşüncesi de maalesef kurumsal iş yerinde çalışmayanlar için geçerli değil.

Aile şirketi olarak gördüğümüz işletmeler çalışanlarının her işi öğrenmemesi için ellerinden geleni yapmakta, gelişime açık olmayan aile şirketlerinde patron her işe karıştığı için yeni mezun enerjik ve bilgiye aç olan çalışanının bu açlığı ile enerjisini doğru yönlendirerek kendi çıkarına çevirmek yerine onun açlığını kapatacak tek düze iş veriyor ve köreltiyor. Hem ucuz iş gücü elde ediyor hem de herkesin kendi sözünden çıkmadan ve büyümeden işlerini devam ettiriyor. Sonuç olarak büyümeyen ve kendi yağında kavrulan işletme ufacık bir ekonomik krize bile dayanamayarak kapanıyor doğru bir hiyerarşinin olmadığı şirketlerde bir iki çalışan haricinde diğer çalışanların 6-.12 ay çalışması ve sonra ya kendileri ya da patron tarafından çıkarılması bu sebeptendir. Çalışanlarda hem kendilerini geliştirememiş hem de işten soğumuş bir şekilde ortalıkta buluyorlar kendilerini.

Sosyal medyada yayınlanan ve paylaşılan birçok örnek patronların mobingi veya çalışan memnuniyetsizliği üzerine beğenme ve tıklanma rekoru kırıyor. Ekonomik kriz ile birlikte küçülmeye giden hiçbir B planı olmayan işletmeleri ayakta tutan birkaç çalışanın gayreti bile bu kriz ortamında pek bir işe yaramıyor. İşten çıkarılan veya batmakta olan işletmeden kaçmak isteyen çalışan ise işsizler ordusuna katılmadan yeni bir iş arayışına giriyor fakat çalışma koşulları daha kötü olan firmaların bu işsiz kalan kişilerin mağduriyetini sömürmek için sırada olduğunu gördüğünde tabi ki teklifleri reddediyor.

Buda şirketlerin eleman açığımız var ama çalışan bulamıyoruz serzenişlerine dönüşüyor. Eşit maaş vermeyen, çalışma alanı konforu yaratmayan, özgür düşüncelerini ve fikirlerini dile getirmeyen, çalışanlarına yıl içinde hiçbir gelişim veya iş odaklı eğitim vermeyen, ben ne dersem o kafasında ki işletmeler çalıştıracak bir eleman bile bulamıyorlar. Buldukları da kaçmak için fırsat kolluyor.

En büyük sıkıntılardan bir tanesi de az maaş ve gelişim yoksunu bu işletmelerin 1 yıl dolmadan tazminat ödemeyeyim diye işten çıkartmalar yapması ve şirket çalışan devir hızının bu kadar yüksek olmasının kendisi için çıkar sağladığını düşünmesi…

Unutulmamalıdır ki Krizler fırsat doğurur ama bu fırsatı görecek şirketler maalesef Türkiye’de bir elin parmağını geçmiyor gibi gözükmekte.

İşletmelerin farkında olması gereken bazı gerçekler vardır;

Para için patronun her dediğine evet haklısın diyen çalışan, ilk fırsatta daha fazla maaş veya daha az iş yükü veren rakip firmaya gidecektir. İşten ayrılan personelin yerine alınacak (daha ucuza bile alınabilir) personelin şirket kültürürnü anlaması, işe adapte olması bir zaman ve para kaybına yol açacaktır.

İşletmeler tam tersi bir şekilde operasyonel gider olarak gördüğü personeli çıkarmak yerine onlara daha hoş görülü bir ortam sağlarsa, çalışanların aidiyet duygusunu ön plana çıkaracak aktiviteler yaratır ve onları işletme örgütünün içine katarsa daha fazla kâr elde etmeye başlar.

Çalışanların banka hesabına yatan paradan başka bir beklentilerinin olmadığı bir işletmede, extra yapılacak prim, teşvik veya ödül sistemi (3 günlük tatil, yarım maaş ikramiye, alışveriş çeki vb.) gibi etkinlikler çalışanların motivasyonlarını artırarak omuzlarındaki iş yüklerini hissetmemelerine ve daha az zamanda daha hızlı bir şekilde işletmeyi nasıl büyütebileceklerine yani kâr etmesini sağlamaya çalışacaklardır.

İşletmeler mutlu müşterilerinin yapmış olduğu “kulaktan kulağa” reklamları ile geçmişte satışlarını artırırken şimdi sosyal medya üzerinden gelen güzel yorumlarla müşterilerini artırmaktadır. Aynı şekilde gelen kötü bir yorum da müşteri kaybına sebep olabilir. Müşterinizin memnuniyetinin artması ve kötü bir yorumdan kaçınması için çalışanlarınızın mutlu olması gerektiği aşikardır.

Yine de bazı konularda düzenlemeler yapılarak çalışanların memnuniyetini sağlarken tasarruf yapmak mümkündür. Bu başlıklar için iyi bir proses hazırlamak ve her konuyu iyice düşünmek gerektiğini unutmamak gerekir. Pandemi ile birlikte hayatımıza giren evden çalışma (uzaktan çalışma) bazı departmanlarınız için uygun olabilir. Teknolojik alt yapınızı güncelleyerek çalışanlarınızın bilgiye her yerden ulaşmasını sağlayabilir, müşterilerinize yönelik programlar kullanabilirsiniz. Stok maliyetlerini yöneterek tasarruf elde edebilirsiniz.

İşletmeler mutlu çalışan personelleri ile beraber büyürler, sizin işletmenizde sizinle beraber büyüyen kaç çalışanınız var? İşletme örgütü kavramını benimsemiş kaç personeliniz var? İşletmenizde ki personel devir hızı küçük mü? Yoksa işletmenizin personel devir hızı çok mu hızlı? Ayrılan personelleriniz hangi sebepten rakip işletmelere kaçıyor? Üzerinde düşünülecek çok soru çok cevap var.

Sabri ERGENECOŞAR

#

SENDE YORUM YAZ

8+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ VE İŞ HAYATIMIZDAKİ ETİKLERİMİZ

    20 Mart 2025 KÖŞE YAZILARI

    Hayatın içinde kendimiz geliştirebildiğimiz kadar geliştirmeye, öğrenme açlığımızı bastırmaya ve sosyalleşmeye çabalıyoruz. İş yerinde çalışma arkadaşlarımız, yöneticilerimiz ve astlarımız ile ailemizden daha fazla zaman geçiriyoruz.  Fakat ailemizden, okuduğumuz okullardan aldığım eğitimler ile kendi birey kişiliğimizi oluşturuyoruz. İş yaşamı, profesyonel beceriler ve işyeri politikaları ile şekillenirken, bireylerin kişisel sınırlarını koruması ve etik değerlerine sadık kalması da son derece önemlidir. Bu bağlamda, “kırmızı çizgiler” teri...
  • ZİHİNSEL ESNEKLİĞE SAHİP KİŞİLER TÜKENMİYOR!

    19 Mart 2025 KÖŞE YAZILARI

    Tükenmişlik sendromuna maruz kalan kişilerin çocukluklarında aşırı korumacı bir şekilde büyütülen kişiler olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Genellikle, sıkıntıya gelemeyen, yüksek tempoya ayak uyduramayan, konforuna düşkün, her şeyi kolay elde etmeye alışkın ve çocukluğundan beri zorluklarla karşılaşmamış kişilerde tükenmişlik sendromu daha sık görülüyor.” dedi. Stres yönetimini başarabilen kişilerin, tükenmişlik sendromuna maruz kalmadıklarını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Esnek olmayı başarabilen, zihinsel esnekl...
  • OTONOM TAŞITLARIN PAYLAŞIMLI YOLCULUĞA VE OTOMOTİV ENDÜSTRİSİNE ETKİSİ

    29 Ocak 2025 KÖŞE YAZILARI

    Otonom sürüş teknolojisinin ortaya çıkması, otomatik işlevleri olmayan standart taşıtlardan (Seviye 0) sınırsız dinamik sürüş aktiviteleri yapabilen ve tamamen kendi kendine hareket edebilen (Seviye 5) taşıtlara kadar altı farklı otomasyon seviyesiyle belirleniyor. Bu yıl itibariyle (Seviye 4) taşıtların pazara girmesi karayolu ulaşımında yeni bir çağ başlatıyor. Otomotiv sanayiinde yer alan global markalar (Seviye 5) olarak tabir edilen tam sürücüsüz taşıt üretimine doğru ilerlerken endüstri, özellikle otomotiv sanayisi içinde yapay zekâ de...
  • YAPAY ZEKA İSTİHDAMI NASIL ETKİLİYOR?

    29 Ocak 2025 KÖŞE YAZILARI

    Merhabalar, Bu yazımda size yapay zekanın otomotiv başta olmak üzere belli başlı sektörlerde istihdamı nasıl etkilediğini kısaca aktaracağım. Gelişmiş ülkeler içinde özellikle ABD içinde yapay zeka profesyonellerinin istihdamında önemli artış görülüyor ve bu sürpriz değil. İşe alımlarda adaylara yeteneklerine göre büyük rakamlarla performans primi de öneriliyor. Pandemi öncesi IT sektörü yoğun işe alım yapmışken pandemi ile birlikte bu sefer işten çıkarmalar görmüştük. Ancak yapay zeka teknolojisi alanında işe alımlar devam etti. Maryl...