logo

VATANDAŞ EN ÇOK NEYE YATIRIM YAPTI?

VATANDAŞ EN ÇOK NEYE YATIRIM YAPTI?
Paylaş

TCMB’nin yılın ilk Enflasyon Raporu, tahminlerdeki yükselişle çok konuşulurken, detaylarda ise hanehalkı varlıkları görüldü. Türkiye’de hanehalkı tasarruflarını mevduat, hisse senedi, altın, konut gibi farklı alanlarda değerlendirirken, en çok neye yatırım yaptığı enflasyonla birlikte yorumlandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2025 yılı ilk enflasyon raporunda, tahminlerini revize edince gündemde tartışmalar bu alanda yoğunlaştı. Enflasyon tahminlerindeki yükselişin yanında, yaşanan dezenflasyon sürecinin takılı kalacağı alan da uzmanların en çok konuştuğu konuların başında geldi.

Enflasyon Raporu’nun detaylarında ise “Hanehalkı Varlıklarında Değerleme Etkisi” başlıklı alan dikkat çekti. Burada vatandaşların varlıklarının detaylarına yer verildi.

Enflasyona karşı birikim modeli: Konut ve altın önde!

Türkiye’de enflasyon yalnızca alım gücünü değil, bireylerin tasarruf ve yatırım tercihlerini de doğrudan etkiliyor. Peki, hanehalkı enflasyona karşı nasıl bir korunma stratejisi izliyor? Merkez Bankası’nın verilerine göre, Türk halkı geleneksel olarak finansal olmayan varlıklara -özellikle altın ve konut- yöneliyor.

2024 yılı itibarıyla hanehalkının toplam finansal varlık stoku 505 milyar dolar seviyesindeyken, kiradaki konutların değeri 701 milyar dolar, yastık altındaki altın birikimlerinin tahmini değeri ise 311 milyar dolar olarak hesaplandı.

Bu tablo, yatırım tercihlerinde “güvenli liman” anlayışının hâkim olduğunu gösteriyor. Altın ve konut, enflasyona karşı bir tür sigorta işlevi görüyor. Finansal varlıklara (mevduat, borsa vb.) yönelim ise görece düşük seviyede kalıyor.

Enflasyonla birlikte varlık değerlemesi nasıl değişti?

Son yıllarda kur dalgalanmaları, konut fiyatları ve altın fiyatları, hanehalkının servetinde önemli değerleme etkileri yarattı. Özellikle:

– 2021 sonunda finansal varlıklardaki değerleme artışı GSYH’nin %33,4’üne ulaştı.

– Altın fiyatlarındaki yükseliş, 2023’ün ikinci çeyreğinde varlık değerlerinde ikinci bir sıçramaya neden oldu.

– Konut değerlenmesi, 2022’nin başında GSYH’nin %70’ine kadar ulaştı ve bu varlıklar hanehalkı servetindeki en büyük payı aldı.

Bu durum, enflasyonist baskılar altında tüketici harcamalarını artırarak enflasyonu körükleyen bir etki yarattı. Yani hanehalkı servetindeki artış, talebin hızlı düşmesini engelledi.

Değerleme etkisinin zayıflaması ne anlama geliyor?

2024’ün ikinci çeyreğinden itibaren konut ve altın fiyatlarındaki dengelenme ile birlikte değerleme etkisinin zayıfladığı görülüyor. Bu da:

– Enflasyonun kontrol altına alınmasını hızlandırabilir.

– Para politikasının etkisini artırarak talep enflasyonunu sınırlayabilir.

Özetle, hanehalkı varlıklarında yaşanan değer artışları, harcamalar yoluyla talebin düşmesini geciktirdiği için enflasyon üzerinde dolaylı bir baskı oluşturuyor. Ancak 2024 itibarıyla bu etkinin zayıflaması, Merkez Bankası’nın sıkı para politikasının daha güçlü sonuçlar vermesine yardımcı olabilir.

#

SENDE YORUM YAZ

2+4 = ?